Meme kanseriyle ilgili güncel verileri değerlendiren uzmanlar, kanserin görülme hızının yaşla birlikte arttığını, yılda 2,3 milyon kişiye yeni tanı konulduğunu belirtti. Ancak uzmanlar, meme kanserinde diğer kanser türlerinde sıklıkla karşılaşılmayan büyük bir şansın olduğunu vurguladı: Erken Tanı.

Prof. Dr. Çakmakçı: "Yılda Sadece 2 Saatinizi Ayırın"

Prof. Dr. Metin Çakmakçı, kurallara uyulduğunda yılda sadece 2 saat ayrılarak meme kanserinin erken evrede, şikâyetler başlamadan yakalanabildiğini ifade etti.

Prof. Dr. Çakmakçı, tanı koyma yöntemlerindeki evre farkına dikkat çekti:

"Hedefimiz hiç şikâyet yokken hastalığı yakalamak. Bunun için de temel dayanağımız mamografidir. Son yıllarda kadınlarda 'radyasyon alırım' çekincesiyle mamografiden kaçma eğilimi olabiliyor. Oysa bir mamografi sırasında sadece Ankara-İstanbul uçak yolculuğu dozunda radyasyon alınıyor."

Obezite, Özellikle Menopoz Sonrası Meme Kanseri Riskini Artırıyor

Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı, Beslenme ve Diyet Uzmanı Prof. Dr. Murat Baş, sağlıklı yaşam süresinin ortalama 64 yıl olduğunu hatırlatarak, genetik faktörlerin etkisinin sadece yüzde 20 olduğunu, geri kalan yüzde 80’inin değiştirilebilir yaşam tarzı unsurlarından kaynaklandığını vurguladı.

Prof. Dr. Baş, Türkiye özelinde obezitenin meme kanseri de dahil birçok hastalığın temel nedeni haline geldiğini belirterek şunları kaydetti:

Risk Artışı: Özellikle menopoz sonrası dönemde görülen meme kanserlerinin büyük bölümü obeziteye bağlı gelişiyor. Beden kütle indeksinde her 5 kilogramlık artış, meme kanseri riskini anlamlı düzeyde yükseltiyor.

Akdeniz Diyeti: Kırmızı et, beyaz un ve şekerin minimal düzeyde tüketildiği Akdeniz diyetinin meme kanseri riskini yüzde 3 oranında azalttığını söyledi.

Batı Tipi Beslenme: Fast food tüketimi gibi Batı tipi beslenmenin ise riski yüzde 14’e kadar artırdığını ifade etti.

Hormon Tedavileri Kansere Yol Açmıyor

Acıbadem Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Parvana Seyidova, yaşam süresinin uzamasıyla menopoz döneminde bütünsel bakış açısının önem kazandığını belirtti.

Dr. Seyidova, toplumda yaygın olan bir kaygıyı giderme amacıyla konuştu:

"Toplumda sıklıkla hormon tedavisinin kanser riskini artırdığı yönünde bir kaygı var. Ancak bu kaygı doğru değil. Hormon tedavilerini kadınlarımızda güvenle kullanabiliyor ve hayat kalitelerini koruyabiliyoruz."

Dr. Seyidova, günümüzde sentetik hormonlar yerine kullanılan bio eş değer hormonlar sayesinde menopoz şikâyetlerinin baskılanabildiğini ve kemik erimesinin önüne geçilebildiğini ekledi.

UHA Haber Merkezi - HAYRİYE OKAR